Monosit (MONO, MO, MON) Nedir, Düşüklüğü Neden Olur Nasıl Tedavi Edilir?
MONO, MO, MON olarak da bilinen Monositler, kemik iliği tarafından üretilen, kanımızın içinde yer alan bir çeşit beyaz kan hücresidir. Bunların en belirgin özellikleri vücudu istila eden bulaşıcı organizma ve kanser hücrelerini yok etmektir. Kanda monosit düşüklüğüne monositopeni denir. Monosit sayısının düşük olması kişide enfeksiyon veya kemik iliği problemleri olduğunu gösterir. Monositopeni, beyaz kan hücresini düşüren herhangi problemden dolayı meydana gelebilir. Monosit miktarı kan testi ile tespit edilebilir. Bu test Tam Kan Sayımı testinin içinde yer alır. Tam Kan Sayımı testini yaptırırken Monosit miktarınızı da öğrenebilirsiniz.
Monositler, kemik iliği tarafından üretilip kan dolaşımına katılırlar. Kana karıştıklarında da enfeksiyonlara karşı, ölü dokuların ve kanser hücrelerinin yok edilişinde beyaz kan hücreleriyle birlikte çalışıp bağışıklığı güçlendirirler.
Kanda Monositin Normal Değeri Nedir?
Monositler beyaz kan hücrelerinde %4- %10 oranında bulunur. Normal monosit değeri ise her mililitrede 1000 ila 4500 arasıdır.
- Normal: %4 – %10 arası
- Yüksek: %11 ila %15 arası
- Epey yüksek: % 15’in üzerinde olan
- Düşük: % 4 altında olan
Monosit Düşüklüğü Belirtileri
Kanda monosit düşüklüğü herhangi bir belirti göstermez. Ancak bu düşüklüğün altında yatan asıl sebep bazı belirtiler gösterebilir. Kanda monosit düşüklüğü durumlarında gözüken bazı yaygın belirtiler şunlar olabilir:
- Bitkinlik: Bağışıklık sistemimiz enfeksiyonlara karşı savaşır. Genel sağlık durumunun devamı adına, monosit düşüklüğü kişide aşırı bitkin hissetmeye sebep olabilir.
- Monosit düşüklüğü olanlar baygınlık geçirmeye karşı yatkın olurlar. Günün birçok zaman diliminde yorgun hissederler. Bu durum da günlük yaşamda aksaklıklar yaşanır.
- Sık enfeksiyon: Monositler kan dolaşımında bulunurlar ve asıl görevleri vücudu patojenlere karşı korumaktır. Eğer monosit sayısında düşük olursa, kişi sürekli enfeksiyon yaşamaya yatkın hale gelir.
- Nefes problemleri: Monosit sayısındaki düşüş beraberinde birçok alyuvarın da düşüşüne sebep olur. Alyuvarlar akciğerdeki oksijeni vücuda taşımakla görevli olduğundan, sayısında meydana gelebilecek herhangi düşüşte vücutta oksijen seviyesi azalacağından nefes problemleri yaşanmasına neden olur.
Monosit Düşüklüğü Neden Olur?
Kanda monosit düşüklüğünün birçok sebebi vardır. Bazı sağlık problemleri monosit sayısında düşüşe sebep olabilir. Bu sağlık problemlerinden bazıları şunlardır:
- B12 Eksikliği: B12 vücutta yeterli oranda beyaz kan hücresi ve monosit üretimi için gerekli bir vitamindir. B12 eksikliğinde oluşabilecek monosit düşüklüğü vücutta enfeksiyon oluşumuna sebep olabilir.
- Kemik iliği problemleri: Kemik iliği problemleri kandaki monosit sayısını önemli oranda etkiler ve sayılarının ortalamanın altına düşmesine sebep olabilir. Bazı sağlık problemleri kemik iliğindeki problemlerin çıkmasına sebep olabilir:
- Hairy Cell Lösemi HCL (Hairy Celi Lösemi): Bu durum kemik iliğinde B hücrelerinin aşırı üretilmesi sonucunda olur. Mikroskobik olarak incelendiğinde, B hücreleri tüylü yapıda olduğundan bu durum bu tüylü şekilde isimlendirilmiştir. Araştırmalar göstermiştir ki; B hücresinin çok üretilmesi monositlerin azalmasına sebep olmaktadır.
- Romatizmal eklem iltihabı: Otoimmun hastalık olarak da bilinen bu durumda eklem iltihaplanmalarının kemik iliğini kötü şekilde etkiler. Kemik iliğindeki herhangi bir problem monosit sayısında düşüşe sebep olur.
- Deri veremi (Lupus): Bu durum da bir otoimmun hastalıktır yani bağışıklık sistemi hastalığıdır ve kemik iliklerini baskı altına alabileceğinden monosit üretimini olumsuz etkilenecektir.
- Sürekli enfeksiyon: Farklı yapıda patojenler vücuda girip doku ve hücreleri kuşattığında monosit sayısında düşüş meydana gelir. Bu da vücutta öksürük, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı gibi sık sık enfeksiyon oluşumuna yol açar.
- Aşırı kansızlık: Kemik iliğinin zarar görmesi durumunda ortaya çıkan bir tür anemidir. Birçok kan hücresinin yıkımı sonucunda meydana gelir. Radyasyon, kemoterapi, zehirli kimyasala maruz kalmak, cytomegalovirus gibi bazı ilaçlar, EB virüsü aşırı kansızlık oluşumunu tetikler. Bunun sonucunda monosit üretimi sekteye uğrar.
- AIDS/HIV: Bağışıklık sistemi AIDS ve HIV enfeksiyonlarına karşı güçsüz hale gelirler. Bu hastalıktaki kişiler genellikle kemik iliği sorunu yaşanır. Bu da iliklerde monosit üretimini olumsuz etkiler.
- Tüberküloz (Verem): İlk olarak akciğerleri ve sindirim sistemini etkilediğinden kemik iliklerinin çalışmasına zarar verebilir. Bu da monosit sayısının düşüşüne sebep olacaktır.
- İlaçlar: Radyasyon ve kemoterapi gibi tedavilerin yanı sıra kortizon gibi ilaçların kullanımı da kandaki monosit sayısında düşüklüğe sebep olacaktır.
- Radyasyon ve kemoterapi kanser tedavisi için kullanıldığından kanser hücrelerini yok etmektedir. Ancak bu tedavinin kanser hücresini ve sağlıklı hücreleri ayırma gibi bir özelliği olmadığından bu tedaviler uygulandığında sağlıklı hücreler de etkilenecektir. Bunun yanında kemik ilikleri de zarar göreceğinden yeni kan hücresi üretimi düşecektir. Bütün bunların sonunda kanda monosit sayısında düşüş yaşanacaktır.
- İlaçların yan etkisi; Kortizon ilaçları ve enfeksiyon karşıtı ilaçlar bağışıklık sistemini baskı altına alır. Bu durumda hem kandaki monosit işlevi ve sayısı kötü etkilenecek hem de bağışıklık sistemi güçsüzleşecektir. Doktorlar viral hepatiti tedavi etmek için interferon ilaçları verecektir. Ancak bu ilaçlar kemik iliği işlevlerini kötü etkileyeceğinden beyaz kan hücreleri ve monosit üretimini engelleyecektir. Bu yüzden interferon kullanımı monosit sayısının düşmesine sebep olur.
Monosit Düşüklüğü Tedavisi
Doktorunuz monosit düşüklüğünün şiddetine ve genel sağlık durumuna bakarak farklı tedavi yolları izler. Aynı zamanda tedavi şekli, görülen belirtiler gibi ikincil enfeksiyonlara da bağlıdır. Kanda düşük monosit için tedavi genellikle enfeksiyonlarla savaşmak için antibiyotik veya mantar önleyici ilaçlar kullanılır.
Kandaki Monosit Sağlığı İçin Önerilen Besinler
Bazı besinlerin kandaki monosit miktarını koruduğu bilinmektedir:
Akdeniz beslenme düzeni: Uzmanlara göre; zeytinde, sebzelerde, tam tahıllarda, meyvelerde bulunan yağ vücudu iltihap oluşumuna karşı koruduğundan monosit sayısını olumlu yönde etkilemektedir. Ancak doymuş yağlardan ve fast foodlarda bulunan trans yağlardan uzak durmalısınız.
Omega-3 yağ asitleri: Balık yağı ve somon, uskumru gibi yağlı balıklar kalp rahatsızlığı ve iltihaplanmalara karşı koruyucu özelliktedirler. Bu özellikleri ile kandaki monosit miktarını düşmekten korurlar.
Kandaki monosit iltihaplanmalarını azaltmak için balık takviye haplarını da kullanabilirsiniz.Omega 3 ilaçları ve balık yağı hapları da monosit seviyenizi koruyacaktır.