Kanda Trigliserit Düşüklüğü Zararları Ve Tedavisi

Trigliserid Düşüklüğü Nedenleri Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri

0 12.457

Trigliserid Düşüklüğü Neden Olur Nasıl Tedavi Edilir?

Trigliserid kanda bulunan bir çeşit yağdır. Vücuttaki en yaygın görülen yağlardandır ve vücut bu yağları kullanarak enerji üretir. Trigliserid sağlık için gereklidir ancak fazlası kalp hastalıkları riskini arttırabilir. Trigliseridler yediğimiz besinlerden, özellikle de yağlardan elde edilir.  Ayrıca normalin üstünde yemek yiyip gereksiz olarak aldığımız kalorilerden de elde edilebilir. Vücuttaki fazla kalori, alkol veya şeker trigliseritlere dönüşür ve vücuttaki yağ hücrelerinde depolanır.

Trigliseritler, kullanmadığımız herhangi bir fazla kaloriden hemen dönüştürülen bir yağ türüdür. Temel olarak, yediğimiz yağ ve karbonhidratlardan elde edilen trigliserid stokları yemek aralarında enerji için kullanılır, fakat yaktığımızdan daha fazla aldığımızda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar.

Trigliserid Düşüklüğü Değerleri Nelerdir?

Kandaki trigliserit seviyeleri 50 mg / dl’nin altına düştüğünde bu duruma trigliserit düşüklüğü denir. Bununla birlikte, 35mg / dl’nin altındaki trigliserit seviyesi çok düşük olarak tanımlanır ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak çok riskli olabilir. Trigliserit seviyeleri, 10 mg / dL’nin altına kadar düşebilir ve bu aşırı düşük değer olarak tanımlanır. Bu kişilerde risk çok yüksektir, çünkü bu gibi düşük seviyeler altta yatan ciddi bir sorunun bir habercisi olabilir.

Trigliserid Normal Değerleri Nelerdir?

Yetişkin bireyler için 150 mg/dL değerinin altındaki trigliserid seviyesi ideal kabul edilir. Ancak 50 mg/dL’nin altındaki değer trigliserid düşüklüğü olarak tanımlanabilir.

  • Normal değerler: 150 mg/dL
  • Sınırda: 150 ila 199 mg / dL
  •  Yüksek: 200 ila 499 mg / dL
  • Çok yüksek: 500 mg / dL veya üstü

Trigliserid Düşüklüğü Neden Olur?

Trigliserid düşüklüğüne yol açan durumlar şunlardır;

Hipertroidi

Hipertroidi, tiroidlerin çok fazla çalışması demektir. Tiroid bezleri çok fazla hormon üretir ve bu da ani kilo verişlere, iştahın artmasına, terleme, adet dönemlerindeki düzensizlik, bitkinlik ve uyku problemleri gibi sorunlara sebep olabilir. Yapılacak kan testiyle, kandaki tiroid seviyesini belirler ve bu da tiroid probleminin teşhisinde yardımcı olur.

Yetersiz Beslenme (Gıdasızlık)

Besinlerin emiliminde soruna neden olan bozukluklar yetersiz beslenmeye yol açabilir. Kronik gıdasızlık vücut yağınızı azaltarak trigliseritlerin düşüklüğüne neden olabilir. Yetersiz beslenmenin bazı nedenleri arasında; kanser, hafıza kaybı, depresyon, az yemek ve travma sayılabilir.

Bazı İlaçların Yan Etkileri

Bazı ilaçlar, trigliserit düşüklüğüne yol açabilir. Bu ilaçlar arasında nikotinik asit, statinler, asparajinaz, fenofibrat, gemifibrozil ve klofibrat bulunur.

Düşük Yağ İçeren Beslenme Şekli

Yüksek yağlı bir beslenme şekli trigliserit seviyesini artırabilse de, düşük yağlı bir beslenme şekli de trigliserit seviyesini düşürebilir. Bahsettiğimiz gibi, insan vücudunun çalışması için yağ gereklidir, fakat doğru miktarda yağ tüketmek önemlidir. (ne çok fazla ne çok az)

Malabsorpsiyon Sendromu

Malabsorpsiyon sendromunda, vücut yenilen gıdalardan besinlerin emilmesinde problem yaşar. Yağ emilemezse, trigliserit seviyeleri düşer.

Trigliserit Düşüklüğü Belirtileri

Trigliserit yüksekliği gibi, trigliserit düşüklüğü de kendine özgü belirtiler göstermez. Trigliserit düşüklüğü 12 saat aç kalıp kan alınarak teşhis edilir.

Uzmanlara göre gıdasızlık gibi yağ depolarını tüketen hastalıklar trigliserit seviyelerinde ciddi düşüşlere neden olabilir. Yetersiz beslenme belirtileri arasında; uyuşukluk hissi, soğuk algınlığı, kuru cilt, kırılgan- seyrek- cansız saçlar, ishal ve kilo kaybı sayılabilir. Hipertroidi metabolizmanın hızlanmasına neden olarak kilo kaybına ve muhtemelen trigliserit seviyelerinde düşüşe neden olabilir. Hipertroidi belirtileri arasında; hızlı kalp atışı, kilo kaybı, endişe hali, terleme, iştah artışı, yorgunluk, titreme, sinirlilik hali veya uyku problemleri sayılabilir.

Bir dizi hastalık malabsorbsiyona yani vücudun bağırsak yoluyla besinleri emememesine neden olabilir. Kistik fibroz, çölyak hastalığı, bazı kanser türleri, kilo kaybı, bypass cerrahisi ve hipobetalipoproteinemi gibi ailesel hastalıklar da, yağların malabsorbsiyonuna ve trigliserit düşüklüğüne neden olabilir. Belirtiler, hastalığa bağlı olarak değişir, ancak böyle bir durumda genellikle bebeklerde büyüme sendromu, zayıf büyüme, kilo kaybı ve kas kaybıdır. Gastrointestinal bulgular; şişkinlik, gaz, ishal, karın krampları ve yağlı dışkıları içerir. Trigliserid düşüklüğü durumunda görülen belirtiler şunlardır;

  • Uyuşukluk
  • Üşüme
  • Saçların kırılgan ve cansız olması
  • Kas kütlesi kaybı
  • Bağışıklık sistemi zayıflaması
  • Cilt kuruluğu
  • Ciltte incelme esnekliğinin kaybolması
  • Kaygı, terleme, kilo kaybı, uykuya zor geçme gibi
  • Şişkinlik, ishal, dışkı yapısının değişmesi gibi sindirim sistemindeki emilim sorunları belirtileri

Trigliserit Düşüklüğü Tedavisi

Trigliserit düşüklüğünün nedeni tespit edildikten sonra tedavi; seviyeleri yükseltmeyi amaçlayacaktır. Temel olarak altta yatan nedenin tedavisi gereklidir.

Örneğin, yağ açısından çok düşük olan yanlış bir beslenme düzeni düzeltilmeli ve dengelenmelidir. Trigliserit düşüklüğü için beslenme planına günlük biraz daha fazla yağ, karbonhidrat ve kalori eklemektir.

Benzer şekilde, trigliserit düşüklüğünün nedeni hipertroidi ise bu durum ilaçlarla tedavi edilmeli veya bazı rahatsızlıklar için yukarıda belirtilen ilaçlardan herhangi biri trigliseritlerin düşmesine neden olduysa, bu ilaçların değiştirilmesi gerekir.

Trigliserit Düşüklüğü Hangi Sağlık Sorunlarına Neden Olur?

Trigliserit düşüklüğünün bir bulgusu, çeşitli sağlık problemleri ile sonuçlanan kendi yan etkileri ile ilişkilendirilebilir. Yakın zamandaki çalışmalar, trigliserit düşüklüğünün; yaşlılık ve yüksek NYHA kalp yetmezliği ile birleştiğini, kalp ve damar problemleri ve hatta felç riskini artırabildiğini bulmuştur. Bu, vücutta genel bir dengeye sahip olmanın önemini vurgular, çünkü trigliserit yüksekliği de ölümcül kalp sorunları ve felç durumlarının gelişmesine sebep olduğu bilinmektedir.

Düşük seviyelerde trigliserit vücuttaki yağda çözünen vitamin A, D, E ve K’nin emilmesi gibi diğer süreçleri de olumsuz etkiler. Bu vitaminler, kalsiyumun geri dönüşümünden faydalı kan pıhtılarının üretimine kadar her şeyde yer alır.

İnsülin direnci, tip 2 diyabetin bir özelliği ve trigliserit düşüklüğünün bir sonucu olabilir. Bu, artan oran, vücutta insülinin trigliseritler ile daha hızlı bir oranda temizlediğinde ortaya çıkar. Bu, vücuttaki glikozun daha uzun süre zayıf kalmasına ve hücrelerin insüline karşı direncini artırarak pronasyona maruz kalmasına neden olabilir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.