Keçiboynuzu Özünün Faydaları Nelerdir, Bebeklere Verilir mi?
Keçiboynuzu özü, içerisinde bulunan asitler, mineraller ve vitaminler açısından oldukça yararlı bir besindir. Özellikle bebeklerin ve çocukların gelişimleri üzerinde ciddi bir etkisi bulunmaktadır. Keçiboynuzu özü, sütten 3 kat daha fazla kalsiyum taşır. Bu sayede hızlı gelişen ve güçlü kemik yapısının en büyük yardımcısıdır.
Keçiboynuzu özünün yararlı etkilerinden bebeğinizin de faydalanmasını istiyorsanız, 6. aydan sonra tattırma günlerinde kullanabilirsiniz. Bu sayede bebeğinizin zihinsel ve fiziksel gelişimi desteklenir, bağışıklık sistemi güçlenir.
Keçiboynuzu Bebeklerde, Çocuklarda Ve Yetişkinlerde Nasıl Kullanılır?
Bebeklerde:
- Kahvaltıda 1 çay kaşığı
Çocuklarda:
- Kahvaltıda 1 yemek kaşığı
Yetişkinlerde:
- Sabah – akşam aç karnına 2 yemek kaşığı
Keçiboynuzu Özünün Bebeklere, Çocuklara Ve Yetişkinlere Faydaları Nelerdir?
Keçiboynuzu özü, çocuklar ve bebeklerin kemik sistemini destekler. Bu nedenle birçok uzman, çocukların sağlıklı kemiklere sahip olabilmeleri için keçiboynuzu özünü tavsiye etmektedir.
Hem zihinsel hemde bedensel gelişimi destekler. Özellikle okul döneminde bulunan çocukların düzenli olarak tüketmesi önerilir.
Keçiboynuzu özü, besin öğeleri açısından oldukça zengin bir üründür. Vücudun günlük olarak ihtiyaç duyduğu birçok besine sahiptir. Organik asitler, gallik asitler, kalsiyum, mineraller ve vitaminler açısından hayli zengin olan keçiboynuzu özü, tamamen doğal ve mucizevi bir üründür.
Kan yapıcı özelliği vardır. Bu nedenle kansızlık probleminin görüldüğü kişilere tavsiye edilir.
Diş ve diş et sağlığı için oldukça yararlıdır. Keçiboynuzu özü tüketimi ile daha güçlü dişlere sahip olabilirsiniz. Aynı zamanda dişleriniz doğal rengini yeniden kazanır ve bu rengi muhafaza eder.
Alerji, bronşit ve astım gibi hastalıkların tedavisinde oldukça önemli bir rolü vardır.
Bronşların açılmasını sağladığı için göğsün yumuşamasına yardımcı olur.
Süte göre 3 kat daha fazla kalsiyum barındırır.
Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı vücudun daha dirençli olmasını sağlar.
Sigara alışkanlığı nedeniyle balgam problemi olan kişilerin tüketmesi tavsiye edilir. Çünkü güçlü bir balgam söktürücüdür.
Karaciğer ve akciğerlerde toplanan toksik maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.
İçeriğinde bulunan gallik asit sayesinde güçlü antioksidanlar arasında yer alır.
Keçiboynuzu özü, bağışıklık sisteminin daha kuvvetli olmasını sağlar.
Vücudumuzda toplanan radyasyonun atılmasını kolaylaştırır.
Diş eti ve dişlerin daha güçlü olmasını sağlar.
Tansiyon hastalıklarının tedavisi ve tansiyonun dengelenmesi için kullanılır.
İçerisinde gluten, yağ, kolesterol ve kafein yoktur. Bu nedenle tansiyon hastaları tarafından da güvenle tüketilebilir.
Nefes darlığı çeken kişilerde iyileşme sağlar.
Yaşın ilerlemesi ile birlikte ortaya çıkan birçok rahatsızlığı giderir.
Odaklanmayı sağlar ve hafızanın daha güçlü olmasını destekler.
Fazla kilolarından şikayetçi olan birçok kişi, tatlı krizlerinden şikayetçidir. Ancak keçiboynuzu özü tüketerek bu krizlerin önüne geçebilir ve fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.
Vitamin yönünden zengin bir besin olduğu için saçların daha hızlı şekilde uzamasını ve dökülme probleminin durdurulmasını sağlar.
Keçiboynuzu özü tüketerek sabahları güne daha dinç başlayabilir, halsizlik ve yorgunluk hissini giderebilirsiniz.
Düzenli olarak keçiboynuzu özü tüketen kadınların doğurganlık seviyesi artar. Bu sayede gebe kalmak daha kolay bir hale gelir.
Doğal ağrı kesici özelliği vardır. Bu nedenle vücutta görülen çeşitli ağrıların giderilmesini sağlar.
İçerisinde polifenoller bulunduğu için çoğu kanser hastalığına karşı savaşılmasını destekler.
Lif yönünden zengin bir besin olduğu için kandaki şeker oranının dengelenmesi ve sağlıklı seviyede kalmasını sağlar.
Çocuklarda görülen ishalin tedavi edilmesini sağlar.
Keçiboynuzu özü fosfor, gallik asitler ve kalsiyum açısından zengindir. Bu sayede çocuk felcine karşı savaşılmasını sağlar.
Kırışıkların azalması ve cildin beslenmesi gibi etkileri bulunmaktadır.
Keçiboynuzu özünü doğrudan ateşe koyarsanız, kanserojen maddelerin başında gelen karamel oluşmaz. Ayrıca kaynama derecesi en fazla 60 derece olduğu için, vücudun ihtiyaç duyduğu aminoasit ve mineral seviyelerinde kayıp oluşmaz.