Tövbe nedir nasıl edilir şartları nelerdir Tevbe hakkında hadisler

0 12

Tövbe nedir nasıl edilir, tövbenin hakikati Allahtan korkmak ve pişman olmaktır. ”Tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir.” Hadis-i Şerifinde dikkat buyrulan; Bir kimse Allahdan korktuğu için günah işlemez, diğeri ise Allahdan korktuğu için tövbe eder, o halde ikiside birdir. Tövbenin şartları nelerdir, tövbenin kabul olduğunu nasıl anlarız  yazımızda bulacaksınız.

Küçük ve büyük günahlar elbette olarak bir birinden farklıdır. Fakat bir mü’min günahın küçüğüne büyüğüne bakmaz kime karşı işlendiğine bakar ve korkar. Küçük günah büyük günaha, büyük günah ise mazallah küfre götürebilir insanı. 

Tövbe nedir ve Önemi

Bir kimse işlediği günahda ısrar ederse, o günah o kimseyi benzeri günahlara çeker daldırır. Hatta büyük günah işletmeye başlar. Tabii olarak o günaha meyli artar ve o günahı güzel görmeye başlar. Artık o günahtan başka şeylerde lezzet olmadığına inanmaya başlar. Kendisini o günahtan men edene kızar, nasihatini  kabul etmez hatta yalanlar.

Nitekim, Allahü teâlâ Rum sûresi 10. âyet-i kerîmesinde meâlen, (Sonunda, Allahın âyetlerini yalanlayarak ve alaya alarak kötülük yapanların âkıbetleri pek fena oldu) buyurmuştur.

Tevbe hakkında hadisler (Hadis-i Şerifler)

Allahü teâlâ, kulun tövbesi sebebiyle, sizden birinin geniş bir çölde kaybettiği devesini ansızın bulmasından doğan sevincinden daha fazla sevinir.

Ey insanlar! Allahü teâlâya tövbe ve istigfâr ediniz. Zîrâ ben, günde yüz kere Allahü teâlâya tövbe ediyorum.

Allahü teâlâ, günah işleyip sonra pişman olan kulunu, istigfâr etmeden önce afv eder.

Allahü teâlâ, gündüz günah işleyene geceye kadar, gece günah işleyene sabaha kadar tövbe etmesi için mühlet verir. Bu, güneş batıdan doğuncaya kadar böyle devam eder.

Allahü teâlâ, rûh gargaraya gelmedikçe kulun tövbesini kabûl eder.

Gizli yapılan günahın tövbesini gizli yapınız! Âşikâre yapılan günahın tövbesini âşikâre yapınız! Günahlarınızı bilenlere, tövbenizi duyurunuz!

Her mü’min, günâhı ile eskimiş ve tövbe ile yamanmıştır. Bunların hayırlısı, tövbe hâlinde ölenidir.

Kul bir günah işler de bundan dolayı pişmân olursa, bu, onun için keffârettir. Tövbe edenlerle oturunuz, onların kalbleri daha ince olur.

Tövbe ve istigfâra devam eden kimseye, Allahü teâlâ her sıkıntıdan bir kurtuluş ve her darlıktan bir genişlik verir ve ummadığı yerden kendisini rızıklandırır.

İstigfârı kendisine lazım bilen kimseyi Allahü teâlâ darlıktan kurtarır, üzüntüsünü giderir, ummadığı yerden onu rızıklandırır.

Tövbe nedir şartları nelerdir

İslamiyette tevbeden daha ziyade müşkil bir ibadet yoktur. Ruh gargaya gelmeden son nefeste önce ve güneş batıdan doğmadan önce yapılan tövbeleri Allahü teala kabul eder. İman devamlı lazım olduğu gibi, tövbede devamlı lazımdır.

1. Rükün Nedamet Nadim Olduk

Ciddi şekilde pişman olmaktır, tehlikeli olduğunu bilerek işlenen günahtan büyük korku, nefret pişmanlık ve nedamet hissi duymaktır.

2. Rükün Azm-ü Cezm- Kast eyledük

Bir daha o günahı işlememeye, vakarlı azimli ve metanetli şekilde karar vermek niyet ve kast etmek.

3. Rükun Allahü tealanın hakk-ı rubûbiyyetini eda etmek

Kendisine kulluk edilmeye lâyık ma’bûdün bil-hak olan Allahü telanın rızası için tevbe etmek, dünyevi ve uhrevi bir karşılık beklememek.

Tövbenin kabul olduğunu nasıl anlarız

Şartlarına uygun yapılan tövbe muhakkak kabul olur. Avamın, havasın, büyük alimlerin velilerin evliyaların ve Peygamberlerin tevbe makamları farklıdır. Yani Peygamber efendimizin ”sallallahü aleyhi vesellem” “Kalbim üzerinde perde hâsıl oluyor. Onun için günde yetmiş kerre tevbe ediyorum.” buyurmuşlardır. Nefsleri iman etmiş büyük Evliyaların tevbesi iki iyi arasından en iyisini seçmediği içindir.

Avam ve havasların tevbeleride günahlarıda bir birinde farklı olabilir, avama sevap olan havasa günah gibidir sözü meşhurdur. Fakat biz makalemizde kendimiz gibi avam ve ilim sahibi olmayan müslümanların tövbeleri konusu üzerinde duruyoruz.

Bu gün toprak altında olan  O büyük müslümanların halleri ve tevbelerini elbette biz anlayamayız. Fakat sahte ve istismarcı din adamlarına kanacak kadarda cahil olmamalıyız.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.