Doktor Muhammed Ömer Nazar hocamız ile yaptığımız sohbette, corona virüsü ile alakalı merak ettiğimiz bir çok konudan bilgi aldık. Dr. Nazar, Urumçi-Uygur bölgesi, Hoten ili, Aksaray kasabasında, 5 nesildir hekimlik mesleğini icra eden bir ailede, geliyor. Uygurca, Türkçe, Arapça, bilen Dr. M Ömer Nazar, son olarak 1988 yılında, Xingiang Tıp Üniversitesi Modern Tıp ve Uygur Tıbbı Profesör ünvanını almıştır. Araştırmalarını özellikle modern tıpta, tedavisi iyi sonuçlar vermeyen hastalıklar üzerine yoğunlaştırmıştır.
Corona virüsü yüzeylerde ne kadar yaşar ?
Hocam dünyayı kasıp kavuran covid 19 (korona virüsü )hakkında görüşünüz nedir?
Daha önce tanımış olduğumuz sars virüsü yarasa ve sürüngenlerden evrim geçirerek covid 19 virüsüne dönüşmüştür.
Dış kısmı protein ve glikokapsid yapidan ibaret olan covid 19 büyüklüğü 500 nanometre, yapısı tek zincir RNA dan ibarettir. Insan vücudunun tanıdığı reseptör ACE2 olmakla birlikte glikolipid ve protein harici şeylerle de irtibata geçtişi öngörülmüştür.
Virüsün ömrü cansız yüzeylerde 72 saate kadar çıkar, sonrasında intakt yapısı bozulur.
Hocam Korona virüsten korunmak için yapılacak tedbirler nelerdir ?
Aslında koronaya özel sorulmuş olan bu soruyu genel cevaplamak istiyorum. Bütün virütik hastalıklar bulaşıcı salgınlardır. Büyük oranda insandan insana bulaşır. Duyarlı insanlar bu durumlarda maximum düzeyde hassasiyet göstererek kendilerini çevrelerini bu tip bulaşıcı hastalıklardan korumaya çalışırlar.
Bazen yeterli olmuyor malum ülke insanının tümü aynı duyarlılıkta değildir. Onun için bizim duyarlı insanlardan isteğimiz duyarsız insanları incitmeden kırmadan duyarlı davranmaya davet etmeleri durumunda inanıyorum ki daha iyi sonuçlar elde edeceğiz.
Şimdi sorumuza dönelim; Covid 19 virüsünden korunmak için evvela Sağlık Bakanlığımız tarafından hazırlanmış olan 14 maddelik korunma tedbirlerine harfiyen uymamız gerekiyor bilahare ilave tedbirleri de bir kaç madde altında toplamak lazım
Hocam corona virüsü evde korunma yöntemleri nelerdir ?
- Ev de korunma : öncelikle hijyene dikkat etmeli mümkün olduğunca mutfak tezgahları ve masalar keskin sirke ile silinmeli .
- Lavabolar için çamaşır suyu dikkatlice kullanılmalı , güneş doğmadan önce ev güzel bir şekilde havalandırmalı.
- Günlük olarak ev temizliği yapılmalı , kafur ile de tütsü yapılırsa ev de korunmuş olur. Detaylar için kişisel web sayfama ilgilenenler bakabilir. drmuhammetomernazar.com
- Vücudun direncini düşürecek şeylerden örneğin gerginlik ,uyku düzensizliği, dengesiz beslenme , stres gibi şeylerden korunmak lazım.
- Sabah kalktığında tuzlu su (bir su bardağı klorsuz suya 1 tatlı kaşığı tuz)ile burun ve ağız gargarası yapmak lazım.
Hocam virüsten korunmak için beslenme tavsiyeleriniz nelerdir ?
Elbette ki Soğan ,sarımsak ,turp ,nane den herhangi biri bol bol yenirse gribal hastalıklara karşı koruyucu olur. Yalnız Ateşli hastalık olduğu zaman kelle paça gibi ağır çorbalar içilmez ve kızartmalı kavrulmuş besinlerde yenmez. Buların yerine hafif çorbalar terletici sıvı sıcak ve sindirimi kolay şeyler içilir.
Hocam gribal enfeksiyonlarda aktarlardan zencefil veya zerdeçal alıp kullanılmak doğrumu bir yöntemidir ?
Doğru bir yöntem değildir çünkü zencefil ve zerdeçalın ağız , burun ve akciğeri kurutma özelliği vardır. Ateşli hastalıklarda asla kullanılmaz.
Hocam corona virüsü dışarıda korunma yöntemleri nelerdir ?
- Dışarı çıkan kişiler mecbur kalmadıkça, bir şeylere dokunmamalı, insanlarla gerekli mesafeyi korumalı ve bir an önce evlerine dönmelerini tavsiye ediyoruz.
- Ortak kullanım alanlarında kullanılan yerleri (elektrik düğmeleri ve kapı kolları gibi) eldivensiz dokunulmamalı ve de sık sık dezenfekte edilmeli.
- Dışardan eve dönen bireyler aile bireyleri ile hiç temas etmeden banyoda üzerlerini değiştirip ,gerekli dezenfektelerini yapıp aile içerisine öylece girmeleri gerekmektedir.
- Eldiven ve maskeler, asli amacına uygun olarak kullanılmalı örneğin: tek kullanımlık olanlar ikinci kez kullanılmamalı
Hocam insanlar evde ihtiyaclarını kargo temin ediyorlar almamız gereken tedbirler nelerdir ?
Yurtdışından gelen kargolar (gemiler ,arabalar veya uçakla ) devletimiz tarafından yüksek teknolojik nükleer elektronik ile dezenfekte edilerek ülkemize giriş yapıyor.
Yurtiçi kargolarda da benzer tedbirler alınmıştır. Lakin bunun dışında eve sipariş etttikleri şeyleri dışardan gelen şey muamelesi yaparak evlerine öyle alsınlar.
Hocam Covid 19 un insanlar üzerinde kalıcı hasarı var mıdır?
Bu virüsün hedefi genellikle akciğer olduğu için sigara içenlerde kalıcı hasar bırakma ihtimali vardır. Temennimiz odur ki sigarayı bırakırlar ya da en azından bu süreçte sigarayı azaltırlarsa kalıcı hasar bırakma riski azalmış olur.
Hocam Covid 19 akıbeti hakkında birşeyler söyleyebilir misiniz ?
Bu covid 19 un akıbeti için net bir şey söylemek kolay değildir lakin devletimiz bütün dünya ülkeleri içerisin de en güzel ve en etkili tedbirleri almıştır. Halkımız da bütün dünya halkları içinde devleti ile uyumlu hareket ederek alınan tedbirlere riayet etmiştir.
Kişi izolasyonunu doğru yaparsa virüs 72 saat sonra partikülar olarak kendi kendini yok eder. İnsanı hasta edebilmesi için 10.000 adet virüs yeterlidir, yani MOI(multiplicity of infection) sayisi organizma boyutunda bu kadar oldugu öngörülmektedir. Bu sayıyı, virütik ortama temas eden insan bir kerede kendine çekebilir.
Bazı uzmanlar covid 19 (korona virüs ) henüz entegre olup DNA ya geçemediği için kalıcı hasarlarının fazla olmayacağı düşüncesindeler. Yani RNA sı konak DNA ya entegre olmaz, litik bir virüs olacağını savunuyorlar.
Hocam Corona virüsü hakkında Türkiyenin aldığı tedbirler için görüşünüz nedir. ?
Ülkemiz tüm dünya ülkeleri arasında ki, buna Amerika ve Avrupa da dahil tedbiri en iyi şekilde alan ve aldığı tedbirleri halkıyla birlikte uygulayan en iyi ülke olmuştur. Ölüm oranlarının %1.5 civarında kalmış olması bu alınan tedbirlerin de sonucudur.
Kanaatim odur ki corona virüsünden dünyada en az hasar gören ülke olacağız. Bundan dolayı evvela Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca ve emeği geçen bütün yetkililere. Ayrıca kurallara riayet eden tüm vatandaşlarımıza canı gönülden teşekkür ederiz.
Halkımızın bir daha böyle olumsuzluklar yaşamaması dileğiyle ölenlerimize Cenab-ı Haktan rahmet hasta olanlarımıza acil şifalar dileriz.
Ve son olarak tavsiyemiz şudur;
- İzole kalın
- Evde kalın
- Sağlıkla kalın
Geleneksel ve tamamlayıcı araştırma ve geliştirme tıp derneği
Doktor Muhammed Ömer Nazar kimdir Biyografisi
Dr. Muhammed Ömer Nazar Türk vatandaşlığına geçişi
1989 yılında Türkiye’ye ve gelmiş ve 1990 yılında Türk vatandaşlığına geçmiştir. 1995-1997 yılları arasında, Suudi Arabistan’daki Cidde Hastanesinin talebi üzerine gittiği Suudi Arabistan’da, 2,5 yıl görev yapmış, dalga(frekans) tedavisi üzerine araştırmalarda bulunmuştur. 1998 yılında tekrar Türkiye’ye dönen yazar, bu tarihten itibaren Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde akademisyen olarak çalışmaya başlamıştır.
Japonya Tokyo ve Toyaka Üniversitelerinden davet
2002’de Bio-şifa isimli kitabını hazırlayıp yayınlayan yazar, 2010-2014 yılları arasında böbrek taşları üzerine yaptığı araştırmalarını kitaplaştırmış ve yayınlamıştır. 2015 yılında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden emekli olan yazar, 2016 yılında, Japonya’dan gelen davet üzerine gittiği Tokyo ve Toyaka Üniversitelerinde verdiği konferans ile Japonya’da Geleneksel Uygur Tıbbı Merkezi’nin kurulmasına öncülük etmiştir.
2017 yılı aralık ayında, Tokyo Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Gelen”81 Tıp üzerine yapılan kongreye konuşmacı olarak davet edilmiş ve burada tebliğini sunmuştur. Aynı tarihte, Japonya’da, kanser tedavisi ve kanser ilacı araştırma-geliştirme üzerine hazırlanan bir projeye araştırmacı ve danışman olarak davet edilmiştir.
Dr. Ömer Nazar Hocanın geçmişi hakkında bilgiler
Halen Bakırköy’deki özel muayenehanesinde çalışmaya devam etmektedir. Hayatını incelersek; 1976 yılında Sincan (Xinjiang) Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş ve bu mezuniyetinin ardından aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. 1977 yılında, yeni kurulan Urumçi Uygur Tababeti Hastanesinin talebi üzerine, burada araştırmacı ve hekim olarak göreve başlamıştır.
1978’de aynı hastanede hem iç Hastalıklar Bölümü Başkanlığı hem de Başhekimlik görevini üstlenen ve bu görevlerini 1989 yılına kadar sürdüren M. Ömer Nazar, araştırmalarına devam ederken, diğer yandan da doktorlara mukayeseli tıp (aynı hastalığın modern tıp bilgisine göre tedavisinin, tabii ilaçlarla tedavisinin ve perhizle tedavisinin karşılaştırılması) üzerine uygulamalı dersler vermeye başlamıştır.
Dr. Ömer Nazar Hocanın araştırmaları nelerdir
Araştırmalarını ise özellikle modern tıpta, tedavisi iyi sonuçlar vermeyen hastalıklar üzerine yoğunlaştırmıştır. Üzerine araştırma yaptığı hastalıkların başında; vitiligo, sedef, astım, alerjik hastalılar gelmektedir. 1978 yılında Uygur Tıp Tarihi isimli ilk eserini yazmış, kitap Uygurca ve Çince olarak yayınlanmıştır. Bu çalışması, Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içerisinde, genç yazarlar dalında ikinci başarılı çalışma olarak seçilmiştir.
Dr. Ömer Nazar Hocanın çalışmaları ve 36 yaşında profösör olma başarısı
1983 yılında Uygur Tıp Ansiklopedisi’nin tarih, sinir sistemi hastalıkları ve şeker hastalığı bölümlerini yazmıştır. Öte yandan, Uygur Tababet ilmi konusunda doktorlara eğitimler vermeye devam etmiştir. 1986 yılında Şeker hastalığı konusundaki kitabını, 1987 yılında da “insanların Mizaçları ve Karakter Hastalıkları” kitabını hazırlamış ve her ikisini de Uygurca olarak yayınlamıştır. 1986 yılında,
Çin Halk Cumhuriyeti yasalarına göre Profesörlük derecesinin alınması için 54 yaş sınırı olmasına rağmen özel bir yasayla, 36 yaşında, üç ayrı sınavı başarıyla geçmesi neticesinde, üç tıp dalında birden (modern tıp, Çin tıbbı, geleneksel Uygur tıbbı) Profesörlük unvanına layık görülmüştür. 1987 yılında ilmi çalışmalarını geliştirmek ve amacıyla, Çin Devleti tarafından görevli olarak, Japonya’ya gitmiş; ‘Çocuklarda Zekâ Teşhisi’ konusunda çalışmalarda bulunmuştur.
İlk ve orta öğrenimi;
1958 yılında başladığı ilköğrenimini, üstün zekâsı nedeniyle sınıf atlatılması neticesinde
1961 ‘de tamamlamış. 1968 ‘de ise ortaöğrenimi birincilikle tamamlamıştır. M. Ömer Nazar, 5 Kasım 1952’de, Urumçi-Uygur bölgesi, Hoten ili, Aksaray kasabasında, 5 nesildir hekimlik mesleğini icra eden bir ailede, dünyaya gelmiştir. Evli olup, üç çocuk babasıdır. Uygurca, Türkçe, Arapça (Tıp literatürü ve gündelik lisan) ve Çince (Tıp literatürü ve gündelik lisan) lisanlarını bilmenedir.
Eğitimler
- 1- Xingiang Tıp Üniversitesi
- (Tıp Fakültesi 1976)
- 2-Xingiang Tıp Üniversitesi (Dahiliye Uzmanlık 1978)
- 3-Xingiang Tıp Üniversitesi ( Doçentlik 1982)
- 4-Xingiang Tıp Üniversitesi
- (Modern Tıp ve Uygur Tıbbı Profesör 1988)