HIV Testi Hangi Bölümde Yapılır
HIV yani AIDS hastalığı cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır. Çağımızda, her sene ortalama olarak 2 milyon insana HIV bulaşmaktadır. Bu insanların yarısı ise virüs nedeniyle hayatını kaybediyor. Günümüzde AIDS hastalarının sayısı, tahmini olarak 36 milyon civarında belirlenmiştir. Türkiye’de de yeni AIDS hastası sayısı hızla artış göstermektedir. Son dönemlerde her sene 1000 ila 2000 kişinin HIV virüsü taşıdığı tespit edilmektedir.
Human Immunodeficiency Virus, yani kısaca HIV bağışıklık sistemi yetersizliğine sebep olan bir virüs çeşididir. Bağışıklık sisteminin büyük oranda zayıflaması sonucunda ölüm vakaları dahi ortaya çıkabilmektedir. Vücudunda HIV taşıyan hastalar, HIV pozitif şeklinde adlandırılırlar.
HIV Teşhisi Nasıl Konulur?
HIV hastalığının teşhisi için özel veya devlet hastahanelerinin Enfeksiyon hastalıkları bölümüne gitmelisiniz. Bu bölümde gerekli testler yapılıp hastalık teşhisi koyulabilir.HIV varlığının teşhis edilmesi için, bir laboratuvar ortamında tahlil yapılması gerekir. HIV testi sonuçlarının pozitif olması için, virüs karşısında antikor gelişiminin gözlenmesi gerekir. Çoğu laboratuvarda yapılan bu test, ekonomik fiyatlı ve kolay uygulanan bir yöntemdir. Bulaşmanın görülmesinden sonraki 7 ila 15 içerisinde, virüsün pozitif olduğu tespit edilebilir.
HIV testi uygulanmazsa, hastalık belirtileri ilerleyene kadar virüsün taşındığı öğrenilemez. Ancak hastanın genel sağlık durumunu kontrol altına almak ve virüsün yayılmasını engellemek için, HIV testi yapılması oldukça önem taşır. Hastalık erken dönemde teşhis edilirse ve vakit kaybetmeden anti-HIV tedavisi başlatılırsa, virüsün sağlıklı kişilere yayılması engellenir ve hastanın sağlık durumu daha uzun süre korunur.
HIV Nasıl Bulaşır?
HIV virüsünün bulaşması sonucunda AIDS hastalığı ortaya çıkar. Virüs, korunmadan girilen cinsel ilişki sonucunda bulaşmaktadır. Normal ilişki dışında, bu hastalık anal ve oral seks ile de bulaşabilir. Virüsün bulunduğu kanla temas etmek, virüsün bulunduğu iğne ile kan vermek ya da kan almak, HIV pozitif anne tarafından emzirilmek, vajinal salgılar ve sperm gibi sıvıların geçişleri, dövme ya da piercing yaptırmak, geçirilen diş operasyonları ve benzeri durumlarla bulaşma olabilir. Ancak salya, tokalaşma, gözyaşı ve sarılma gibi eylemlerle bulaşma görülmez.
HIV Belirtileri Nelerdir?
Human Immunodeficiency Virusü bulaştıktan 1 ila 6 hafta sonrasında, hastaların %40 ila %90’ında gribal enfeksiyona benzeyen şikayetler görülmektedir. Birçok hastada ateş, lenf bezlerinde beze oluşması, boğaz ağrısı, baş ağrısı, bitkinlik, halsizlik, kaslarda ağrı ve ishal gibi şikayetler ortaya çıkmaktadır. Virüsün vücuda girişinden sonraki 2 ila 4 hafta içerisinde bu şikayetler kendini göstermeye başlar. Bu durum, akut HIV adıyla tanımlanmaktadır. Ne yazık ki hastaların çoğu, atlatamadıkları bir gribal enfeksiyon geçirdiğini düşünür ve detaylı bir muayene yaptırmaz. Bu nedenle birçok insan HIV taşıdığını bilmiyor. Amerika Birleşik Devletleri tarafından yürütülen araştırmalar, HIV pozitif olan her 5 kişiden birinin virüsü taşıdığını bilmediklerini ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde ise bu oran, ⅕’in çok daha üzerindedir.
HIV Tedavisi Nasıldır?
Günümüzde Human Immunodeficiency Virusünü tamamen ortadan kaldıracak herhangi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Fakat ilaç tedavisi ile virüsün artışı kontrol altına alınabilir. Yapılan araştırmalar ilaç tedavisi ile AIDS komplikasyonlarının geciktirilebildiğini kanıtlamıştır. Aynı zamanda bu ilaçlarla virüs sayısının azaltılması ve bağışıklık sisteminde bulunan hücre sayısının artırılabildiği de ortaya çıkarılmıştır. Yoğun bir tedavi programı sayesinde hastaların yaşam süresi uzatılabilmektedir.
AIDS tedavisi için iki tür ilaç kullanılır. Human Immunodeficiency Virus, kendi genlerini değiştirerek insan genlerine benzetir. İlk ilaç grubu, bu durumu sağlayan mekanizma üzerinde etkilidir. 2. ilaç grubu ise virüsün genlerini kopyalaması ve artırmasını engellemektedir.