Mide Duvarında Kalınlaşma Nedir Neden Olur Tedavisi
“Mide duvarının çeşitli nedenlerden dolayı normalden daha kalın hale gelmesine mide duvarı kalınlaşması denir. Mide duvarının kalınlaşması bakteriyel enfeksiyonlar, alkol tüketimi ve bağışıklık sistemi hastalıklarından kaynaklanabilir. Mide duvarı kalınlaşmasının teşhis ve tedavisi Dahiliye doktoru tarafından yapılır. Mideden biyopsi alınıp patojoli sonucuna göre tedavi gerçekleştirilir. Mide duvarı kalınlaşması kanser belirtisi de olabileceğinden sonuç endoskopi ile netleşir”
Bazı durumlardan dolayı mide iç duvarı normalin dışında kalınlaşabilmektedir. Bu durum “mide duvarı kalınlaşması” olarak adlandırılmaktadır. Pek çok nedene dayalı olabilen bu durumu düzensiz beslenme alışkanlıkları da tetikleyebilmektedir. Yüksek oranda alkol ve sigara tüketimi de bu duruma neden olabilmektedir. Bunun dışında dengesiz beslenme, bol turşu ve tuz tüketimi de etki eden faktörler arasındadır. Bu durum tehlikeli olmakla birlikte mide kanserine yakalanma ihtimali bulunan bireylerde daha sık görülmektedir. Çağımızın getirdiği yeniliklerle teşhis edilmesi daha kolay olmaktadır. Erken tanı koyulması ve tedavi yöntemi bu durumun giderilmesindeki temelleri oluşturmaktadır.
Mide Duvarı Kalınlaşması Belirtileri
Endoskopik muayenenin ardından meydana gelen mide duvarı kalınlaşması aşağıdaki gibi belirtiler verebilmektedir.
- Kusma problemleri,
- Midede bulantı şikayetleri,
- Midede ağrı hissedilmesi,
- Bağırsak işlevlerinde aksamalar,
- Tokluk hissi ve zayıflama,
- Dışkıda kan gözlemlenmesi,
Mide Duvarı Kalınlığı Ne kadar Olmalı
Gerçekleştirilecek endoskopik inceleme ve tomografinin ardından mide duvarı kalınlığı tespit edilmektedir. Doğal şartlar altında mide duvarının kalınlığı 5 mm altından seyretmektedir. 5mm ve üzeri olması halinde kişinin kanser riski taşıyıp taşımadığı inceleme konusu olacaktır. Ciddi bir rahatsızlık olan mide duvarı kalınlaşması hekim gözetimi altında olmalıdır.
Mide Duvarı Kalınlaşması Neden Olur?
Mide duvarının kalınlaşmasının sebepleri arasında helicobacter pylori isimli bir bakteri yer almaktadır. Pek çok mide problemine sebebiyet veren bu bakteri, kirli sulardan ve dışkı teması yoluyla bireye geçebilmektedir. Bunun yanında gereği kadar yıkanmayan besinlerden ve hijyenik olmayan alanlarda hazırlanan yemeklerden de bulaşabilmektedir.
Düzensiz beslenme mide duvarı kalınlaşmasındaki temel sebeplerdendir. Aşırı tuz tüketimi rahatsızlığı hastalığı tetikleyecek bir unsurdur. Asitli ve gazlı içeceklerin tüketimin yanında sigara ve alkol de söz konusu rahatsızlığa sebebiyet verebilmektedir. Ek olarak bol turşu tüketimi de tetikleyici unsurlar arasındadır.
Mide Duvarı Kalınlaşması Nasıl Teşhis Edilir?
Mide duvarı kalınlaşmasının net teşhisininkoyulması yalnızca bilgisayarlı tomografi ile mümkündür. Endoskopi ile mide iç duvarından örnek temin edilerek biyopsiye iletilir. Biyopsinin ardından mide duvarı kalınlaşmasına sebep olan durumun ve rahatsızlığın risk oranı tespit edilebilmektedir.
Mide Duvarı Kalınlaşması Tedavisi
Mide duvarından temin edilen patolojinin ardından elde edilen rapora bağlı olarak uygun tedavi yöntemi kararlaştırılır. Olağan dışı bir yapılaşma söz konusu değilse kişiden ilaç tedavisine ek olarak düzenli bir beslenme programına geçiş yapması talep edilecektir. Kişiden haşlanmış gıdalar tüketmesi reflüye sebebiyet verebilecek gıdalardan kaçınması istenir. Sigara ve alkol tüketimi kesilmeli ve mutlaka madde kullanımı bırakılmalıdır. Bilhassa tuz tüketimi kesilmelidir. Tuz tüketmeyen birey turşu ve benzeri tuzlu besinleri de tüketmemelidir. Su tüketimi artırılmalı, karnabahar, lahana ve patates gibi yumuşak sebzelerin tüketimine önem verilmelidir. Acılı, yağlı ve baharatlı yiyeceklerin tüketimi mutlaka kesilmelidir.
Mide duvarı kalınlaşması halinde mide kanseri kuşkusu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle 6 aylık aralıklarla tahlilleri devamlı olarak gerçekleştirilmelidir. Tekrardan biyopsi alınır veyahut bilgisayarlı tomografi işlemi uygulanır. Zira kalınlaşmanın durumu takip edilmeli ve tedavinin ilerleyiş süreci gözlemlenmelidir. Bu sayede rahatsızlığın ilerlemesi de gözlemlenebilmektedir. Şayet kanser hücrelerine rastlanılırsa derhal tedaviye geçilecektir.
Mide Duvarı Kalınlaşması Tehlikeli midir?
Mide kanseri, mide kalınlaşması hallerinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Mide duvarı kalınlaşması, mide kanserinin habercilerinden biri olarak görülmektedir. Dolayısıyla gerçekleştirilen biyopsinin ardından normal dışı bir yapılaşma saptanır veya kanser hücreleri tespit edilirse mide kanseri tanısı koyulacaktır. Bu durumda gerekli tedaviye hemen b aşlanacaktır.
Mide Duvarı Kalınlaşması Kanser mi?
Bu durumun kanser olma riski bulunmaktadır. Ancak tüm mide kalınlaşması rahatsızlıklarına kanser tanısı koyulamaz. Düzensiz beslenme gibi birçok nedene bağlı olarak da mide kalınlaşması görülebilmektedir.
Mide Duvarı Kalınlaşmasına Bitkisel Tedavi
İlk aşamada vücuda hiçbir katkısı olmayan gıdaların tüketimi kesilmelidir. Asitli ve gazlı içecek tüketimi, acılı besinler, hamur ürünleri ve sigara reflüye yol açabilmektedir. Yine çikolata, baharat, mayalı gıdalar ve alkol tüketimi de reflüyü tetiklemektedir. Belirtilen bu gıdalardan kesin suretle uzaklaşılmalıdır.
Beslenme bir düzene koyulurken öğünlere ayrı bir önem verilmelidir. Günlük öğün sayısı artırılmalı fakat öğünlerde çok besin tüketilmemelidir. Günlük 4 yada 5 öğün yeterli olacaktır. Uyuma saatine 3 saat kala yeme ve içme kesilmelidir. Su tüketimi ve meyve, sebze tüketimi artırılmalıdır. Ancak meyve ve sebzelerin haşlanarak tüketilmesi mühim bir konudur. Meyve ve sebzeler tüketilmeden önce iyi yıkandıklarından emin olunmalıdır. Bu sayede mideye gidebilecek zararlı mikroorganizmalardan korunulacaktır.
Sıkça bitki çayı içilmelidir. Bilhassa iltihap engelleyici ve antiseptik niteliği taşıyan bitki çaylarının içilmesi önerilmektedir.
Çörek otu yağı da faydalı besinler arasındadır. Sabah ve akşam aynı saatlerde bir çorba kaşığı kadar çörek otu yağı tüketilmelidir. Kanser riski bulunan her birey bu yağı tüketmelidir. Mide duvarı kalınlaşması gibi mide problemlerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Aynı zamanda çörek otunun antiseptik niteliği de bulunmaktadır.
Bal ve zencefil tozu ile harika bir macun elde edilebilir. Bu macun sabah ve akşam aynı saatlerde bir tatlı kaşığı olmak üzere tüketilmelidir. Taze zencefil, çay şeklinde demlenerek tüketilmelidir. Düzenli tüketimi midede olumlu etkiler bırakacaktır.
Bal ile ısırgan otu tohumuyla birlikte bir macun elde edilir. Bu macun düzenli olarak tüketilir. Ek olarak ısırgan otu öğünlerde yemeklerin üzerinde gezdirerek de tüketilebilmektedir. Bunun yanında ısırgan otu çorbası da yapılabilmektedir. Aynı şekilde ısırgan otu da demlenerek çay haline getirilebilir ve sıkça tüketmek gereklidir.
Ada çayı demlenmeli ve sabah, akşam aynı saatlerde bir bardak tüketilmelidir. Ada çayı da antiseptik niteliği bulunan çaylar arasındandır.